Toplum destekli polislik (TDP), “Toplum(un) Polisliği” kavramının
karşılığı olarak kullanılmaktadır. Kavram, toplum odaklı polislik olarak da ele
alınabilmektedir. Ancak yerleşik bir tanımlama ve benimsenmiş bir kavram olarak
daha çok toplum destekli polislik tercih edilmektedir.
Polis, varlığının gayesi olan toplumdan bağımsız ve toplumsal taleplerden uzak
bir anlayışla hizmet yürütemez. Polislik, artık bir “güç kullanma mesleği”
olarak değil “topluma hizmet sunan bir meslek” olarak ön plâna çıkmakta ve
polisliğin yapısı değişmektedir. Polislik mesleğinin icra tarzı toplumsal
taleplere göre şekillenmek durumundadır.
Gelişmiş ülkelerde, geçmiş yirmi beş sene veya daha fazlasında, “toplum”
(cemiyet) anlayışı; sağlık hizmeti, sosyal hizmetler, iskân politikaları, çevre
plânlaması ve polislik gibi sosyal politikanın muhtelif sahalarında gittikçe
artan bir önem kazanmıştır. Toplum içindeki bireylere daha yakın hizmet sunma
fikri, toplumdan uzak ve bireye odaklanmayan hizmet anlayışına, geniş çaplı ve
topluma yönelmeyen hizmet yaklaşımına ve kamu hizmeti sunan bürokratik
teşkilâtlara bir tepki olarak görülebilir.
Bu anlayışın bir parçası olarak toplum destekli polislik kavramının ABD ve
Kanada kaynaklı olduğu bilinmektedir. Bugün, TDP birçok dünya ülkesinde uygulamaya
konulmuştur. Özellikle ABD, Kanada, İngiltere, Japonya ve İspanya gibi
ülkelerde, TDP çok yönlü bir kavram olarak ele alınmakta ve polisiye
hizmetlerin tamamını kapsayan bir anlayış olarak ortaya çıkmaktadır.
Toplum polisliği, manası itibariyle açıklanması zor bir kavramdır. Günümüzde bu
genel terminoloji altında yürütülen polislik projelerinin çok çeşitli ve sınır
tanımaz olmaları bunun en bariz delilidir. O hâlde, net bir tanım vermeye
kalkışmak tavsiye edilmez. Diğer taraftan, sadece uygulamalı kaynaklara dayalı
bir yaklaşım, toplum polisliği fikri ve onun geleneksel polis rolü üzerindeki
etkileri hakkında yeterli kavrayışı sunmakta başarısız olabilir. Bu sebeple,
toplum polisliğinin manasının ne olduğu hakkında bazı sonuçlara ulaşmak ve bu
kavrama ilişkin gelecekte yapılacak tartışmalara zemin hazırlamak bakımından
kavramın genel çerçevesine dayalı bir analiz en faydalı yol olarak
gözükmektedir.
TDP hizmet anlayışı, yerel taleplere odaklanan bir polislik yaklaşımını yaşama
geçirmeyi hedeflemektedir. Toplumun bir parçası ve görev yaptığı yerin
güvenliğini sağlayamaya çalışan birisi olarak TD-P, üniformalı bir
vatandaştır.
ABD’de hâlen uygulaması devam eden yapısıyla Şerif uygulaması, İngiltere’de
mahallelerde oluşturulan TDP hizmet birimleri, Japonya’da halka hizmet götürme
felsefesinden hareketle oluşturulan polis başvuru noktaları (koban sistemi),
Belçika’da yerleşim yerlerine göre teşkil edilen ve görev alanları taksim
edilen TD-P’ler, son yıllarda TDP uygulamasının alanının gitgide daha da geliştiğini
göstermektedir.
Polisliğin geleneksel faaliyetleri, ülkemizde ve birçok ülkede geçmişten bu
yana fazla değişmeden kalmıştır. Buna göre, polislik hizmetlerinin
yürütülmesinde altı temel hedef üzerine odaklanılmıştır:
Hukuk ve nizamın sağlanması kişilerin ve mülkünØmuhafazası,
Suçun önlenmesi,
Suç faillerinin adalete teslimi, suçların aydınlatılması,
Karayolu trafiğinin kontrolü ve trafik meseleleri hakkında mahallî yetkililere
tavsiyelerde bulunulması,
Belli muhtelif işlerin gerektiğinde bazı devlet daireleri adına ifası,
Yardıma muhtaç olanlara yardım etmek küçük ve büyük felaketlere karşı daima
hazırlıklı olmak.
Suç oranlarının artması veya azalması, sadece ceza adaleti sistemine veya polis
teşkilâtının faaliyetlerine bağlı olarak açıklanamaz; suç ve suçluluk bunlardan
daha fazla oranda iskân, öğretim ve plânlama yetkilileri, ve iş ve eğlence
sunanlar gibi sosyal ve fizikî çevremizi şekillendirmekle sorumlu olan
kurumların faaliyetlerine de bağlıdır. Toplum destekli polislik olarak toplum
polisliği, bilhassa topluma “hizmet sunma” fonksiyonuna ve diğer sosyal
kurumlarla daha fazla işbirliği ihtiyacına vurgu yapmaktadır.
Toplum polisliğinin hedefleri olarak şunlar belirtilmektedir:
Kişisel ilişkilerde hürriyet, eşitlik ve birlikteliğe katkıda bulunmak,
Hürriyeti güvenlik ile uyumlu kılmak ve hukukun üstünlüğünü yüce tutmak,
İnsan haklarına saygılı olmak, korumak ve mutluluğu hedeflemek suretiyle insan
haysiyetini yüceltmek,
Müşterek sosyal faaliyette bulunmak suretiyle suç oluşturan koşulları def etmeye
iştirak etmek ve yönlendirme yapmak,
Toplum kesimlerinde güvenin pekiştirilmesinin oluşturulmasına katkı sağlamak,
Kişilerin can ve mal emniyetini ve emniyet hislerini takviye etmek,
Suçların takibini, hukukun üstünlüğü çerçevesinde tahkik ve tespit edip
gerçekleştirmek,
Kamunun geçişine açık olan karayolları, caddeler, sokaklar ve çıkmaz sokaklarda
serbest geçiş ve hareketi kolaylaştırmak,
Kamu düzenini sağlamak;
Gerekiyorsa diğer kurumları da harekete geçirmek suretiyle büyük ve küçük
felaketlerle baş etmek ve zor durumda olanlara yardım ve tavsiyede bulunmak.
TDP hizmet birimleri, yaptırım uygulayan bir anlayışla değil önleyici hizmet
mekanizması oluşturma ve sosyal hizmet sunma anlayışı ile işlev görmektedir.
Polis, kentlerde en küçük yerleşim alanlarına rehberlik etmek zorundadır.
Bundan dolayı da bu yerleşim birimlerine sosyal bakımdan uyum sağlamak ve
burada yaşayanların hâllerinden anlamak mecburiyetindedir. Bunların hepsi,
suçluluğu kontrol altına almak ve suçu proaktif toplum yoluyla azaltmak için
yapılması gereken çalışmalardır.
Bu sebeple polis, kendi kendine yardım eden ve yaşanılan çevrede olanlara karşı
kendiliğinden harekete geçen bir toplumun oluşturulmasında itici güç olarak
kabul edilmektedir. TDP projelerinin çoğunluğunda merkezde “toplum polisi” veya
“daimi bölge memuru” adı verilen polis memurları bulunmaktadır. Bunlar, polisin
belli bir mıntıka (semt, mahalle vs.) ile temasının devamlılığını temin etmekte
olup, “normalde görülen ve gerekli olduğunda ortaya çıkan şikayetçi–muhakkik–şüpheli
seyrinin dışında” halk ile çatışma ihtiva etmeyen tarzda olağan ve süreklilik
arz eden ilişkiler geliştirme hususunda etkinlikte bulunurlar.
Önemli bir özellik de, polisin huzur bozucu problemleri veya mahalleri tespit
eden ve böylece “meydana gelen olay sonrası harekete geçen (reaktif
yaklaşım)”dan ziyade “olay meydana gelmeden önce harekete geçen (proaktif
yaklaşım)” bir şekilde müdahale ederek problemin büyümesini engelleyebileceği
suç analizi yaklaşımıdır.
Önem arz eden bir başka hizmet yürütme şekli de, okul irtibat faaliyeti,
gençlik kulüplerine ziyaretler, genç sürücüler için danışma projeleri
hazırlamak ve okul tatillerinde gençleri suçlu davranışından uzak tutucu
faaliyetler düzenlemek suretiyle polis ve genç nüfus arasında sıcak ilişkilerin
oluşturulması olarak görülmektedir.
Vatandaşların önleyici faaliyetlere katılmaları, polis noktaları ve teşkil
edilen mevkiler ile artırılmaktadır. Bu yapılanma, polis–halk ilişkisini, ana
hizmet birimi olan polis merkezlerinin çoğu zaman boğucu olan atmosferinden
uzaklaştırıp mahallî polis unsurlarına, komşuluk ilişkilerini geliştirme
anlayışına, bölgede ikamet edenlerin oluşturdukları sivil toplum kuruluşları
ile irtibat kurmaya ve toplum merkezlerine ziyaretlere taşıyarak insan odaklı
hâle getirmektedir.
Teşkilât genelinde ise TDP, suçun önlenmesine koordineli bir yaklaşım ortaya
çıkarmaktadır. TDP, polisin hesap verebilirliğini de öne çıkarmaktadır. Bunu,
halkla ilişkiler birimlerinin yaptığı gibi klasik ve rutin çalışmalar olarak
değil, topluma sunulan polislik hizmetleri üzerinde halkın daha etkili bir
tesire sahip olmasına imkân sağlamak için yapmaktadır.
TDP’nin esası, polisin, hizmetinde olduğu toplumun temel problemleri ile
doğrudan ve aracısız bir ilişki kurarak meşgul olmasıdır. Burada, toplumun
ihtiyaçları konusunda polis ve toplumun algılamalarının bir sentezi mevcuttur.